KATEGORİLER |
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
Foto Galeri |
14.01.2014
“Ciddi bir kuraklık tehlikesiyle karşı karşıyayız”
Türkiye
Ziraat Odaları Birliği (TZOB) Yönetim Kurulu Başkanı Şemsi Bayraktar, yağışların
her bölgede 2012 yılının altında kaldığını, ülkenin ciddi bir kuraklık
tehlikesiyle karşı karşıya olduğunu bildirerek, “2013 Ekim-Aralık döneminde
yağışlar, 2012 yılının aynı dönemine göre yüzde 41,2 azaldı” dedi.
Bayraktar, yaptığı açıklamada, çiftçilerimizin yoğun emek vererek
yetiştirdikleri ürünlerin her yıl çeşitli afetlere maruz kaldığını ve kayıplar
yaşadığını belirtti. Şemsi Bayraktar, bu kayıpların asgari düzeyde olması ve
çiftçilerimizin yaşadıkları afetlerden en az düzeyde etkilenmesi amacıyla, her
tarım yılının başından itibaren iklim koşulları ve bitki gelişimlerinin Türkiye
Ziraat Odaları Birliği tarafından takip edildiğini ve yaşanması muhtemel
risklerle ilgili çiftçilerimize uyarılar yapıldığını hatırlattı.
-2012’de 3 aylık yağış 270,5 mm, 2013 yılında 159,1 mm-
Devlet Meteoroloji İşleri (DMİ) Genel Müdürlüğü verilerine göre, Türkiye’de yeni
tarım yılının başladığı 2013 yılının Ekim ayı ile Kasım ve Aralık aylarında
toplam yağışların normalden ve geçen yılki yağışlardan az olduğu bilgisini veren
Bayraktar, şunları kaydetti:
“Türkiye’de 2013 Ekim, Kasım, Aralık aylarından, 3 aylık dönemde toplam yağış
ortalaması 159,1 milimetre (mm) oldu. Normalde 228,5 mm olurdu. 2012 yılının
aynı döneminde ise 270,5 mm düzeyinde gerçekleşti. 2013 Ekim-Aralık döneminde
yağışlar, geçen yıla göre yüzde 41,2, normal yıllara göre yüzde 30,4 azaldı. En
fazla yağış azalması yüzde 49,4 ile İç Anadolu ve yüzde 47,7 ile Akdeniz
bölgelerinde oldu.
Bu iki bölgeyi yüzde 45,9 ile Doğu Anadolu, yüzde 30,4 ile Güneydoğu Anadolu,
yüzde 25,7 ile Marmara, yüzde 18,8 oran ile Ege, yüzde 11,8 oran ile Karadeniz
bölgeleri takip etti.
2013 Ekim ve Kasım aylarında yağışlar zaten normallerin altında gerçekleşmişti.
2013 Aralık ayında da, şu ana kadar da beklediğimiz yağışlar görülmedi. Kış
kuraklığı yaşıyoruz. Aralık ayı yağışlarına bakıldığında en fazla yağış
azalması, Ekim ve Kasım aylarında diğer bölgelere göre en fazla yağış alan Ege
Bölgesinde görüldü. 2013 Aralık ayında Ege Bölgesi’ndeki yağış azalması yüzde
84,5’e çıktı. Bu bölgeyi yüzde 76,7 ile İç Anadolu, yüzde 67,5 ile Marmara,
yüzde 65 ile Akdeniz, yüzde 53,5 ile Doğu Anadolu, yüzde 24,1 ile Güneydoğu
Anadolu bölgeleri izledi.”
-En fazla etkilenen bölgeler-
Bayraktar, kış aylarında beklenen yağışların gerçekleşmemesinin tüm bölgeleri
olumsuz etkilenmekle birlikte Doğu Anadolu, Karadeniz ve Akdeniz bölgelerinin
orta ve doğusu, İç Anadolu Bölgesi’nin kuzeyi ve batısı, Akdeniz Bölgesi’nin
orta ve doğusunun daha fazla etkilendiğini belirtti.
2013-2014 yılı tarımsal üretim ve pazarlama döneminin Ekim ayı itibariyle
başladığını, bu tarihten itibaren başta kışlık hububat olmak üzere, bazı
baklagiller, kanola ve bazı sebzelerin ekimlerinin tamamlandığını bildiren
Bayraktar, şunları kaydetti:
“Hububat ekiminin yoğun olarak yapıldığı bu bölgelerde yağışların azalması
sıkıntı oluşturmaktadır. Hububat ekilişinin ardından 2013 Kasım ve Aralık
aylarında beklediği yağışı alamayan üreticiler yağış beklemektedir.
Ziraat Odalarımızdan alınan bilgilere göre, hububat ekiminin yapıldığı tarım
alanlarında beklenen yağışın gerçekleşmemesi nedeniyle bazı alanlarda çıkışların
olmadığı, bu nedenle tohumlarda çürüme riski oluştuğu, bazı alanlarda çıkışların
zayıf olduğu, çıkışı gerçekleşen bazı alanlarda da yağış yetersizliği nedeniyle
kurumaların oluştuğu bilinmektedir.
2013/2014 yılı rekoltenin nasıl gerçekleşeceği, kullanılan tohumluğun
kalitesinden, kullanılan gübre, gerçekleştirilen zirai mücadele, hasada kadar
yağan yağışlar, sulama imkanları gibi çok çeşitli faktörlere bağlıdır.”
-“Rekolteye yönelik tahminleri bugünden yapmak zor”-
Bayraktar, 2014 yılında muhtemel bir kuraklık yaşanma riski ve tarım ürünleri
rekoltelerinin nasıl gerçekleşeceğine yönelik tahminleri bugünden yapmanın zor
olduğuna dikkati çekti. Bu yıl kuraklık yaşanması ve tarım ürünlerinde
rekoltenin nasıl etkileneceğinin, bu aylardan itibaren gerçekleşecek yağışlara
ve sıcaklık değerlerine bağlı olduğunu bildiren Bayraktar, bundan sonra
yağışların ve sıcaklık değerlerinin normallerin üzerinde gerçekleşmesi durumunda
kuraklık riskinin azalacağını belirtti.
Dünyada ve Türkiye’de iklim değişikliği nedeniyle su döngüsündeki ve
sıcaklıklardaki değişiklikler ile olası mevsimsel kaymaların son yıllarda tarım
sektörünü daha fazla etkilediğine dikkati çeken Bayraktar, dünyada bazı
ülkelerde yaşanan kuraklığın yıldan yıla değiştiğini, bir takım tarım
ürünlerinin üretim ve fiyatlarında dalgalanmalara neden olduğunu belirtti.
Bayraktar, özellikle ihracatçı ülkelerde yaşanan kuraklığın dünya ürün
fiyatlarında artışa neden olduğunu bildirdi. Geleceğe yönelik üretim
hedeflerinin bugünden belirlenmesi ve tarım ürünlerinde ithalata olan ihtiyacı
azaltmaya yönelik tedbirler alınması gerektiğini vurgulayan Bayraktar, “iklim
değişiklerinin olumsuz etkilerinden asgari düzeyde etkilenmek için, doğal
kaynakların verimli kullanımı da oldukça önemlidir” dedi.
-“Su potansiyeli tasarruflu ve etkin kullanılmalı”-
Bayraktar, özellikle Türkiye’nin su potansiyelinin tasarruflu ve etkin
kullanımının sağlanması için alınması gereken tedbirleri şöyle sıraladı:
“Ülkemizde çoğunlukla yüzey sulama yapılmaktadır. Bu uygulamada su kaybı çok
fazladır. Son yıllarda faizsiz kredi uygulamaları olmakla birlikte sistem
maliyetinin yüksek olması, çiftçilerimizin basınçlı sulama sistemi kurmalarını
engellemektedir. Kredi imkanından faydalanarak sulama sistemi kurabilen
üreticilerimiz ise içinde bulundukları zor şartlar sonucunda taksitlerini
ödemekte zorlanmaktadırlar. Bu nedenle su tasarrufu ve sulama maliyetinin
düşürülmesi amacıyla basınçlı sulama sistemlerinin devlet tarafından kurulması
sağlanmalıdır.
Yine, yağışlarla gelen ve yüzey akışı yoluyla akıp giden her damla suyu
depolayacak yeni sulama gölet ve barajı yatırımlarının başlatılması ve devam
edenlerin bir an önce tamamlanması sağlanmalıdır.
Yer altı sularının bilinçsizce ve aşırı bir şekilde tüketilmesi önlenmelidir.
Yer altı su kaynaklarının çok azalması ve her yıl daha derinlere inilmesi,
telafisi mümkün olmayan sıkıntılara yol açabilir.
Bu arada, AR-GE çalışmalarına gerekli destek verilmeli, kurak şartlara uyumlu
çeşitlerin ve su tasarrufuna yönelik tekniklerin geliştirilmesi sağlanmalıdır.
Kuraklığa dayanıklı tohum kullanımı konusunda çiftçi eğitim ve yayım çalışmaları
hızlandırılmalıdır.”
Bayraktar, bu tarım yılının verimli geçmesi için yağış almayan tüm bölgelerin en
kısa zamanda yeterli yağış alarak, çiftçilerin bol kazanç sağladığı, kalite ve
rekoltenin düşmediği bir yıl olarak tamamlanmasını beklediklerini bildirdi.
Bu haber 16243 defa okundu.
|
|
Son eklenen haberler » |
Ruhsatlandırılmamış bitki koruma ürünlerine yasak! » 12.11.2017 |
Verimlilik için yeşil gübreleme » 12.11.2017 |
Yeni üzüm çeşitleri » 12.11.2017 |
"Arıcılıkta kurtuluş apiterapide" » 12.11.2017 |
Genç çiftçilere hibe desteği » 29.02.2016 |
Çiftçi kayıt sistemine (ÇKS) başvuruda son gün » 29.02.2016 |
Ekmeğin nihai satış fiyatı 61 kuruş olmalı » 1.02.2016 |
Gübre üretimi ve satışına belge zorunluluğu » 1.02.2016 |
Kırmızı et ürünlerine ''sakatat'' katılamayacak » 1.02.2016 |
Fındık çiftçisi yeni yıldan umutlu » 30.12.2015 |
|
||||
Diğer Bilgiler |
||||
|
||||
|
||||
|
||||
Foto Galeri |
|
|||
İletişim |
|
|||
© 2012 TarimSitesi |
|
|
||
|
|
|
||